Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sahnenin Dışındakiler - Tanpınar Maratonu III

Yine muhteşem bir İstanbul romanıyla karşımızda Tanpınar, eski İstanbul'a dair ne varsa ilk önce Mahur Beste , sonra Sahnenin Dışındakiler, son olarak da Huzur ile anlatıyor, Saatleri Ayarlama Enstitüsü bu serinin içerik olarak dışında da olsa, ruhuyla birlikte içinde. Kadınlar gerek hatıralarıyla, gerek hayatlarıyla, çocuklukları ya da gençlikleriyle, bu üç eserde de kesintiye uğramadan devam ederler, yalnızca onları seven, kavuşan ya da kavuşamayan, unutamayan, bu uğurda ölen ya da kendilerini tüketen erkekler değişir. Anadolu'da başlamış olan Millî Mücadele ve bunun İstanbul halkı, siyasetçileri, gençleri, gazetecileri ve aileleri üzerindeki etkilerini anlatır Sahnenin Dışındakiler. İstanbul gerçekten sahnenin dışındadır, işgal kuvvetleri kenttedir, halkın hayatının içindedir. Kente akan yabancılarla birlikte dönüşen toplum hayatı, kültürü, değerleri bir yana, Anadolu'ya gizlice yardım eden, yerlisinden hayduduna isimsiz kahramanlar da vardır. Kahramanlığın, ha

Satranç - Zweig Maratonu III

Satranç , satranç üzerine yazılabilecek en güzel kitaplardan birisi bana göre. İsminden yola çıkarak satranca özgü stratejik ve bir yolcu gemisinde geçtiğine göre tatil havasında huzurlu şeyler okuyacağınız zannıyla elinize alacağınız bu kitap, sizi son derece şaşırtıcı bir hikâyenin içine sürükleyecek. Kitabın arka kapağındaki yazıların yanıltıcılığı üzerine de iyi bir örnek teşkil ediyor, "New York'tan Buenos Aires'e giden bir yolcu gemisinde bir araya gelen, yeni dünya satranç şampiyonu, eski bir satranç oyuncusu ve bu konuyla sıradan bir insandan daha fazla ilgilenmemiş bir kişinin hikâyesi". Hayır, pek de öyle denemez. Eski bir satranç oyuncusunun geçmişindeki akla hayale gelmeyen bir kesiti önümüze çıkaran, eski ve yeniyi karşı karşıya getiren talihin kısa bir öyküsüdür bu. Satranç , İş Bankası Kültür Yayınları ve Can Yayınları tarafından satışta, önceki kitap yazımda  da olduğu gibi yine iki çevirmen arasında seçim yapmak durumunda kaldım. Yakın zamanda yit

Bir Kadının Hayatından 24 Saat - Zweig Maratonu II

Stefan Zweig bu incecik kitabında belki pekçok kadının hayatında kıyısından döndükleri bir durumu, bir ruh halini anlatıyor: tam da önyargıların, çarçabuk değişen dayanaksız fikirlerin şekillendirdiği bugünün dünyasına denk düşecek şekilde. İlk ikilem: kitap hem Kırmızı Kedi yayınları hem de İş Bankası Kültür Yayınları tarafından satışa sunulmuş. Can Yayınları ve Koridor Yayınevi de başka öyküleriyle birlikte bu eseri sunuyor. Kitapçıda çevirmenlerin kısa bilgilerini inceleyip, her iki kitabın ilk sayfalarındaki metinleri üstünkörü de olsa, karşılaştırdım. Daha önce Dostoyevski'yi de iki farklı çevirmenden okumuştum ( İnsancıklar eserini, burada ), belki benzer bir okumayı bu kitap için de yaparım. 62 yıllık bir yaşam içinden tek bir günün bizlere aktarıldığı bu anlatı gerçekten çok etkileyici. Tüm kadınların, tıpkı Bayan C. gibi, içten gelen doğal bir güç, hayatta kalma, kararlılık, gözüpeklik, herşeyi baştan kurma, hayatı yeniden başlatma gibi yeteneklere sahip olduğu gibi

Macellan - Zweig Maratonu I

Stefan Zweig'ın yazdığı biyografik metinlere hayranımdır,  Marie Antoinette ile başlayan, Joseph Fouche ile süren bu merakım  Balzac ile doruğa ulaşmıştı. Bu sefer, insanlık için çok önemli bir şeyi gerçekleştirecek olan ve bunun için ulusal kimliğini bir kenara bırakmak zorunda kalan Ferdinand Magellan'daydı sıra. Zweig müthiş araştırmacılığıyla bu kitabında da ağzınızı açık bırakıyor, ilk önce insanlığın eski zamanlardan kalma dünya haritaları ve korkularıyla tıkanıp kaldığı bir çağa götürüyor bizi. Dünyanın ucuna asla gidilemeyeceğinin, denizlerin bir yerde son bulduklarının sanıldığı, ne Amerika ne Brezilya kıtasının, uzak doğu adalarının bilinmediği dönemlere. Müslümanların henüz ayak basmamış olduğu bâkir ülkeler, adalar ve medeniyetleri keşif için yola çıkan Avrupalıların, çok dostça ve misafirperverlikle karşılandıkları yerleri topraklarına katmak için nasıl hile ve barbarlıklara başvurduklarını da tarafsızca anlatır Zweig. Bu bilgileri aktarmak için devlet

Mahur Beste - Tanpınar Maratonu II

Mahur Beste sizi içine çekiveren insanları ve hikâyeleriyle, Tanpınar'daki cevherin size en güzel şekilde ilk göz kırptığı romandır. Babasının güçlü kişiliği altında ezilerek büyümeye mahkûm olan ve kendi şahsiyetini en baştan silen Behçet Bey'in hikâyesiyle başlar, hipnotize olarak okuyacağınız babası İsmail Molla Bey ile, gizemlerini satır satır anlamaya çalışacağınız Atiye Hanım ile ilerler... Her bir kişinin öyküsü, bir diğeriyle ilişkilidir, ancak parlaklıkları gittikçe azalan birer yıldız gibidirler. Kitapta sonradan tefrika edilecek olan  Saatleri Ayarlama Enstitüsü 'ne birçok göndermede de bulunulur. Daha o zamandan eşyalara, eşyanın insanlar üzerindeki haklarına, saatlere ve günlük yaşamımıza nasıl karıştıklarına dair izler buluruz. Yine  Huzur romanında daha zamanına uygun çerçeveler içinde olsa da, Şark-Garp, geçmiş-gelecek üzerinde karakterlerin kendileri şahsiyetleriyle de şekillenen çok yerinde tespitler vardır. Özellikle İsmail Molla Bey ile Sabri Hoca&#